31 Mart 2019 Yerel seçimleri yapıldı. Ortaya çıkan sonuç, vatanımıza ve milletimize hayırlı olsun.
Her yarışın bir galibi, birde mağlubu olur. Seçimde, bir yarış olduğuna göre bununda bir mağlubu ve bir de galibi olmalıdır. Ancak her ne kadar adaylar kaybetmiş veya kazanmış gibi görünse de seçimin galibi millettir. Neticede millet iradesi bir kez daha tezahür etmiştir.
Yapılan seçim ne seçimi idi?
Yerel seçim.
Bu seçimin amacı ne?
İlgili bölgeye, canlı cansız her şeye hizmet edecek kişi ya da kişilerin tercihidir.
Bu nedenle amaç hizmet olunca hizmetin, yapılacak işin bir planı bir projesi olması da gayet doğaldır.
Peki, oy veren seçmene oy verirken adayın hangi özelliğini dikkate alıyorsunuz diye soruyorum. Aldığım cevaplar;
– Kişilik ve liderlik vasfı,
– Varsa icraatları,
– Plan ve projeleri,
– Ahlakı ve güvenilirliği,
– Vaatleri,
– Ekibi,
– Aday olduğu parti ve lideri gibi bir çok özellikler sayılabilir.
Ancak Türk seçmeni için oyunu en fazla etkileyen etmen aday olduğu parti ve lideridir.
Oysa bilinçli seçmende aday olan kişilerin planları ve projeleri, kişilikleri ve güvenilirlikleri ön planda olması gerekmektedir.
Velhasıl toplumu siyasi ve sosyal konularda da eğitmemiz gerekmektedir.
××××××××
1 Nisan sabahı kalktığımda işim gereği danışmanlığını yaptığım işletmelere gitmem gerektiğini ve gittiğim işletmelerde konunun da 31 Mart yerel seçimleri olacağını bildiğim için hazırlıklı gitmem gerektiğini de biliyordum. Kendimi buna göre hazırladım. Piyasanın ve insanların psikolojik olarak normalleşmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu nedenle bende dostlarıma seçimin bittiğini, gündemin birinci maddesinin seçim olmaktan çıktığı ve birinci maddenin geçim olduğu, ekonomi olduğunu vurgulamakla haftaya başladım.
31 Mart yerel seçimleri sonrasının ilk günü 1 Nisan Pazartesi, haftanın ilk günü, yılın ikinci çeyreğinin başlangıcı.
Seçim psikolojisinden bir an önce soyutlanarak gerçek sosyal ve içtimai hayata dönülmesi gerektiğini vurgulayarak işe başladım.
Bu nedenle bütün işletmeler için durağan geçen Kayseri sanayisindeki üretim ve pazar darboğazını aşmanın yollarının aranması gerektiğini, bunun için de işletmelerimizin Nisan ayı başı itibariyle 2019 yılı üretim ve pazarlama satış stratejilerini gözden geçirmelerini istiyorum.
Hepimizin bildiği gibi Nisan ayı sanayi ve üretim sektörümüzün canlanmaya başlayacağı, sektörün bir takım fuarlardan elde ettiği döneleri işletme lehine dönüştüreceği bir aydır.
Bu nedenle ikinci çeyrek ülke ekonomimizin genelinde üçüncü ve dördüncü çeyreğe gösterge olmaktadır.
Öyle ise sanayicimizin ikinci çeyrekten yararlanabilmesi için hükümetin ve meslek kuruluşlarının kronikleşen faiz oranlarının aşağı çekilmesinin yollarını bularak ekonomiye gerçek cansuyu olabilecek kalıcı radikal kararlar alması, bununla birlikte işletme yöneticilerinin de şu tedbirleri alması gerekmektedir.
– Üretim değerlerini ve girdi maliyetlerini,
– Pazarlama satış stratejilerini,
– Carı harcamalarını,
– Yapacağı harcama bütçelerini,
– Yeni yapacağı yatırım ve bununla ilgili bütçelemelerini,
– Personel eğitimi ve bununla ilgili planlamaları,
– Müşteri ziyaretleri ve pazar arayışları,
– Verimlilik çalışmaları.
Günümüz ekonomisinin seyrine baktığımızda genel bazlı olarak bir daralma görülmektedir. Bu nedenle daha planlı, daha programlı hareket etmemiz gerekmektedir. Daha önce yapmış olduğumuz plan ve programları gözden geçirerek revize etmeliyiz.
İlk çeyrekteki bütçe ve bilanço durumumuzu inceleyerek ilerisi için gerekli tedbirleri almamız gerekmektedir.
Öyle ise fazla söze hacet yok. Hiç zaman kaybetmeden işimize odaklanalım.